Depresyon
Hepimiz hayatın iniş ve çıkışlardan ibaret olduğunu biliriz. İşler yolundayken mutluyuzdur ve dünya olabildiğine güzel gelir. Ancak, çoğu zaman kendimizi üzgün, sinirli ve hatta ümitsiz hissetmemize sebep olan duygusal güçlüklerle karşılaşırız. Çoğumuz için, bu kasvetli ve umutsuz anlar olaysız geçer ve hayat normale döner. Fakat, bazılarımız için hüzün ve keder daha uzun süre devam eder ve hayatımızdaki ufacık engeller bile üstesinden gelinemeyecek durumlar gibi görünebilir. Eğer bahsedilen kişi sizseniz, bu durum sadece "bunalım" olmayabilir; klinik depresyon yaşıyor olabilirsiniz.
Depresyon, Üzüntüden Daha Fazlasıdır
Dünya Sağlık Örgütü, depresyonun 21. yüzyılda dünyada yaklaşık 120 milyon kişinin yaşadığı başlıca engellilik (yetersizlik) sebebi olduğunu bildiriyor. Depresyondaki kişiler sürekli olarak ümitsizlik, çaresizlik, suçluluk veya değersiz olduklarını hissederler. Sosyalleşmeye, hobilerine ve kendi yaşantılarında keyif aldıkları diğer etkinliklere olan ilgilerini kaybederler. Depresyona maruz kalmış çoğu kişi sürekli olarak ya uyur ya da uykuya dalma güçlüğü çeker. Diğer bulgular ani kilo alma veya verme, yorgunluk, sık ağlama krizleri, karar almada sorun yaşama, kronik vücut ağrıları ve intihar düşüncelerini içerir.
Sebepleri
Depresyon, çevresel, biyokimyasal, psikolojik ve genetik etmenlerin birleşiminden kaynaklanır. Bu hastalığı; iş kaybı, boşanma, çiftlerin birbirinden ayrılması veya sevilen bir kimsenin kaybına yas tutma gibi stresli yaşam durumları tetikleyebilir. Uzun süreli hastalık ve uyuşturucu veya alkol kullanımı da depresyona neden olabilir. Bunların yanında, ailesinde depresyon olan kimselerin de hastalığa yatkınlığı olabilmektedir.
Bilim adamları, depresyondaki bir insanın beyninin fiziki olarak normal bir bireyinkinden farklı olduğunu keşfetmiştir. Depresyondaki kimselerin beynindeki kimyasal dengesizlik beyin hücrelerinin birbiriyle uygun biçimde iletişim kurmasını önler. İnsanlar depresyona girdiklerinde beynin iştah, uyku, düşünme ve davranış kabiliyetlerini düzenleyen alanları uygun işlev göstermez.
Tanı
Depresyon tanısını koymak için doktor size öncelikle önceki ve mevcut sağlık durumunuzla ilgili sorular sorar. Ardından, ailenizde depresyon rahatsızlığı bulunup bulunmadığını sorgular. Doktor bunun ardından, bulgularınızı tarif etmenizi ister ve hatta kısmi veya tam fizik muayene yapabilir. Gerekmesi halinde, altta yatan herhangi bir rahatsızlığın bulunup bulunmadığını saptamak amacıyla röntgen, MR ve kan testleri gibi diğer testleri isteyebilir. Doktor depresyona fiziki bir hastalığın yol açmadığını belirlerse, sizi durumunuzu tam değerlendirecek bir ruh sağlığı uzmanına yönlendirecektir.
Tedavi
Depresyon tedavisi ne kadar erken başlarsa, hastalığı yenme şansı da o kadar fazladır. Doktor, ruh halini düzenlemeye yardımcı antidepresan veya anksiyeteyi önleyici ilaçlar yazabilir. Bu ilaçlar, yalnızca doktor denetimi altındayken alınmalıdır.
Doktor, bir psikoterapi rejimine başlamanızı da önerebilir. İki tür psikoterapi (“konuşma terapisi” olarak da anılır) bulunur. Bilişsel davranış terapisi, depresyondaki kişilere nasıl olumlu düşüneceğini öğretir. Bireylerarası terapi, bu kimselere depresyonlarına sebep olabilecek veya katkıda bulunabilecek sosyal ve kişisel ilişkilerini yönetmelerinde yardımcı olur.
Ağır depresyon geçiren insanlarda, elektrokonvulsif terapi (ECT) bir seçenek olabilir. ECT ile (“şok terapisi” de denilir), hasta genel anesteziye alınır ve beyninden elektrik akımı geçirilmesi sağlanır. Amaç, elektrik vurularının depresyondaki hastanın beyin kimyasını radikal bir biçimde değiştirmesi amacıyla kullanılmasıdır. Bu tedavilerin herhangi birinin süresi, depresyonun şiddetine ve hastanın iyileşme hızına bağlıdır.
Depresyon tedavisine ilaveten, iyileşme sürecini hızlandırmak için hayatınızda belirli değişiklikler yapmanız da önemlidir. Bu değişiklikler şunları içerebilir:
- Daha sağlıklı gıdalar yemek,
- Düzenli egzersiz yapmak,
- Gevşeme tekniklerinden yararlanmak,
- Arkadaşlarınızdan ve ailenizden duygusal yardım almak,
- Bir hobi edinmek.
Depresyonla Başa Çıkma
Olumlu bir tavra sahip olmak depresyonu yenmenizde size çok şey katar. Bununla birlikte, bir miktar çaba gerektirebilir ve işte bu tam da terapinin gerçekten yardımcı olabileceği aşamadır. Depresyon hissetmenize yol açabilecek olumsuz düşünceleri ortadan kaldırmalısınız. Bazen üzgün olmanın olağan bir durum olduğunu; ancak kendinizi başınıza gelen kötü şeylerden ötürü suçlamanızın aksi tesirli olacağını daima hatırlayın.
Kendinizi depresyonda hissettiğinizde iş ve kişisel yaşantınızda büyük değişiklikler yapmaktan kaçınmanız önemlidir. Bu esnada bir kararın kaçınılmaz olması halinde, arkadaşınız veya bir aile ferdiniz gibi güvendiğiniz bir kimsenin tavsiye veya yardımına başvurmayı düşünün.
Kendinizi meşgul etmeniz dikkatinizi mücadele ettiğiniz kasvetli düşüncelerden farklı bir yöne çevirmenize yardımcı olabilir. Bir hobiyle uğraşmayı, bir kursa kaydolmayı veya içinizi açacak bir etkinlikle uğraşmayı ve aklınızı sorunlardan arındırmayı düşünün.
Ek olarak, günlük egzersiz yapmaya çalışın. Fizik aktivitenin, beyindeki ruh halinizi iyileştirmeye yardımcı olan kimyasalları uyardığı gösterilmiştir. Ayrıca, aldığınız antidepresan ilaçlarla olumsuz etkileşime girebileceğinden veya depresyonunuzu daha da kötüleştirebileceğinden alkol ve uyuşturucu maddelerden uzak durmaya çalışın.
Her şeyin ötesinde, tedavi süreniz boyunca sabırlı ve disiplinli olun. Depresyonu yenmeniz zaman alır, bu yüzden ani değişiklikler görmemeniz halinde cesaretinizi kaybetmeyin. Neticede, depresyonunuzun yok olmaya başladığını görmeye başlayacaksınız ve birkaç hafta veya ay sonrasında eski siz gibi hissetmeye başlayacaksınız.
İntihar Düşüncesiyle Başa ÇıkmaAğır depresyonda olan kişiler; intihar düşüncelerine öncülük edebilen, hayatın yaşamaya değer olmadığı hissine kapılabilirler. İntihar düşüncenizin olduğunu fark ederseniz, tıbbi yardım almanız , bir arkadaşınız veya bir aile ferdinizle irtibata geçmeniz hayati önem taşır. Depresyon nedeniyle bir doktorun, hekimin veya terapistin gözetimi altındaysanız, intihar düşüncenizi kendisiyle paylaştığınızdan emin olun. Varsa yanınızdaki tüm silah, bıçak veya tehlikeli ilaçlardan kurtulmanız da iyi bir düşüncedir.
İntihar etmeyi planlamaya başladığınızı fark etmeniz halinde, mümkün olduğunca çabuk sevdiğiniz yakın biriyle irtibata geçin. 24 saat hizmetinizde olan 182 ve 184 Acil Ruh Hali Hattı ve Acil Sağlık Hattını yardım istemek için arayabilirsiniz.
Yalnız Değilsiniz
Öyle gibi görünse de, depresyonla mücadelede yalnız değilsiniz. Prenses Diana, Winston Churchill ve Charles Dickens dahil birçok ünlü kişi, yaşamları boyunca klinik depresyon dönemlerinden geçtiler. Üzüntüden kaçınmak neredeyse imkansız olsa da, bu duyguların hayatınızın iplerini eline almasını önlemek elinizdedir. Depresyon ömür boyu çekilmek zorunda olunan bir ceza değildir; diğer çoğu hastalık gibi, tanısı konulabilir, tedavi edilebilir ve yenilebilir.
Kategori:
Depresyon
0 yorum → "Depresyon"
Yorum Gönder